去看
Görmek
去听
işitmek
去摸
duymak
去想
düşünmek
去说
ve konuşmak
去不停地跑,
koşmak alabildiğine
去跑
başı dolu
呵,去跑
başı boş
塔兰塔-芭布
koş-
唏咿!
-mak...
通通滚他妈的蛋
Hehehey TARANTA - BABU
活着
hehehey
是
yaşamak ne güzel şey
多么美妙的事!
anasını sattığımın
yaşamak ne güzel şey..
想我
Düşün beni
当我的手臂抱着你的宽臀
kollarım, senin üç çocuk doğurmuş
我三个小孩的母亲,
geniş kalçalarındayken...
热情地想,
Düşün sıcak...
想一颗赤裸裸的水
Düşün kara bir taşa damlıyan
滴在黑石上的声音。
çırılçıplak
想那颜色
bir su sesini...
那肉,那你最喜爱的
İstediğin yemişin
水果的名称,
rengini, etini, adını düşün...
想在你眼里的滋味
Gözdeki tadını düşün
那红红的太阳,
kıpkırmızı güneşin
纯绿的草
yemyeşil otun
以及那广漠的蓝蓝的光线
ve koskocaman
发自月亮。
masmavi bir çiçek gibi açan
想,塔兰塔-芭布:
ay ışığının...
人的
Düşün TARANTA - BABU!
心
İnsanoğlunun yüreği
脑
kafası
和臂
kolu
自第七层地底
yedi kat yerin altından
拉出
çekip çıkarıp
且造了这许多火睛的钢神
öyle ateş gözlü çelik allahlar yaratmış ki
它们现在能毁灭整个世界
kara toprağı bir yumrukta yere serebilir,
以一击;
yılda bir veren nar
一年能结一个果的石榴树
bin verebilir.
能结上千;
Ve dünya öyle büyük,
而世界这么大
öyle güzel
这么美丽
öyle sonsuz ki deniz kıyıları
海滩无垠
her gece hepimiz
夜晚我们能躺在沙上
yan yana uzanıp yaldızlı kumlara
听星光闪烁的水。
yıldızlı suların
活着多么美妙
türküsünü dinleyebiliriz...
塔兰塔-芭布
生命多么美妙!
Yaşamak ne güzel şey
像杰作般了解它
TARANTA - BABU
像情歌般听它
yaşamak ne güzel şey...
像一个小孩般惊异地活着,
Anlıyarak bir usta kitap gibi
去活
bir sevda şarkısı gibi duyup
一点一滴
bir çocuk gibi şaşarak
但合在一起
YAŞAMAK...
有如织一块最神妙的丝绸。
Yaşamak:
呵,去活...
birer birer
但多奇怪,塔兰塔-芭布,
ve hep beraber
这些日子
ipekli bir kumaş dokur gibi...
「这不可思议的美妙的活动」
Hep bir ağızdan
这所有事物里最快活的感觉
sevinçli bir destan
变得
okur gibi
这般艰难
YAŞAMAK..
这般狭窄
这般血淋淋
不成样子。
. . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . .
YAŞAMAK..
Ne acayip iştir ki
bu ne mene gidiştir ki TARANTA - BABU
bugün bu
«bu inanılmıyacak kadar güzel»
bu anlatılamıyacak kadar sevinçli şey:
böyle zor
bu kadar
dar
böyle kanlı
bu denlü kepaze...