BİR HAZİN HÜRRİYET纳泽姆·希克梅特

自由的可悲处境冬至 译


Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
你浪费了你双眼的注意力,
yoğurursun
浪费了你双手闪耀的劳动力,
          bütün nimetlerin hamurunu.
你为大量的面包揉捏了太多的面团,
Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
而你连一小块也尝不到;
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!
你是自由的去做别人的奴隶——

你是自由的去使富人更富。
Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,

işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan
你出生的那一刻,
                                      değirmenleri,
他们在你周围建造
büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan
磨坊,碾出谎言
hürriyetiyle hürsün!
那谎言会持续你一生。

你以你高度的自由继续思考,
Başın ensenden kesik gibi düşük,
手指放在太阳穴上
kolların iki yanında upuzun,
自由地拥有自由的良知。
büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,

işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!
你的头弯着好像从后颈被砍了一半,

你的手臂很长,垂着,
En yakın insanınmış gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,
你以你高度的自由四处闲逛:
Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,
你是自由的
hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!
有着被解雇的自由。

Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,
你热爱你的祖国
Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura
犹如对你是最亲近的、最珍贵的东西。
doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!
举个例子,但是一天,

他们会把它签售给美国,
Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
还有你,和你高度的自由——
büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
你有自由让它成为一座空军基地。
yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle

hürsün
你会强调,一个人必须生存着

不是作为工具、数字或者链环,
Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok
仅是作为一个人——
hürsün.
而他们立即铐上你的双手。

你是自由的被拘捕、被监禁
Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.
甚至被绞死。

在你的生命中,
既没有铁质的、木质的帷幕,
连一层薄纱也没有。
没有必要去选择自由:
你是自由的。
但是这种自由
是天底下一件可悲的事


1951
添加译本