你浪费了你双眼的注意力,
Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
浪费了你双手闪耀的劳动力,
yoğurursun
你为大量的面包揉捏了太多的面团,
bütün nimetlerin hamurunu.
而你连一小块也尝不到;
Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
你是自由的去做别人的奴隶——
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!
你是自由的去使富人更富。
Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,
你出生的那一刻,
işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan
他们在你周围建造
değirmenleri,
磨坊,碾出谎言
büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan
那谎言会持续你一生。
hürriyetiyle hürsün!
你以你高度的自由继续思考,
手指放在太阳穴上
Başın ensenden kesik gibi düşük,
自由地拥有自由的良知。
kolların iki yanında upuzun,
büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,
你的头弯着好像从后颈被砍了一半,
işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!
你的手臂很长,垂着,
你以你高度的自由四处闲逛:
En yakın insanınmış gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,
你是自由的
Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,
有着被解雇的自由。
hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!
你热爱你的祖国
Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,
犹如对你是最亲近的、最珍贵的东西。
Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura
举个例子,但是一天,
doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!
他们会把它签售给美国,
还有你,和你高度的自由——
Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
你有自由让它成为一座空军基地。
büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle
你会强调,一个人必须生存着
hürsün
不是作为工具、数字或者链环,
仅是作为一个人——
Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok
而他们立即铐上你的双手。
hürsün.
你是自由的被拘捕、被监禁
甚至被绞死。
Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.
在你的生命中,
既没有铁质的、木质的帷幕,
连一层薄纱也没有。
没有必要去选择自由:
你是自由的。
但是这种自由
是天底下一件可悲的事